Cam günümüz modern çevresinin önemli bir parçasıdır. Basit bir su bardağından sofistike bir teknik donanım malzemesine kadar kullanım alanı geniştir. Kullanımı günlük hayatımızın o kadar büyük bir alanını kaplamaktadır ki etrafımızdaki doğal çevreden daha fazla onun farkına varırız. Ancak aslında doğal olmaktan çok öte, hatta tam tersine yapay bir malzemedir.
Dokunulduğunda sert ve katı bir malzemedir. Gevreksi bir yapısı vardır, sert bir yüzeyle aniden karşılaştığında kırılmaya meyillidir. Buna rağmen kimya terminolojisinde sıvı olarak tanımlanmaktadır. Yani sıvıları taşımak için tasarlanmış vazoların çoğu aslında sıvının kendi formudur. Sertleşmek için soğutulduğunda bu temel nitelikleri taşımaktadır ancak, ısıtıldığında nitelikleri tamamen değişir. Süneklik derecesine kadar yumuşamaya başlar ve eğer yeterli derecede ısıtılırsa su gibi akıcı olur.
Erken Dönem
Yaygın olarak camın tesadüf eseri keşfedildiğine inanılmaktadır. Keşfine dair en sık bahsi geçen açıklama Yunan tarihçi Piny’nin açıklamasıdır. Piny’e göre birtakım tüccarlar teknelerinden kıyıya çıktıktan sonra bir nehir kıyısında kamp kurmuşlar, nehir yatağında bir ateş yakmışlar. Sonraki gün ise önceki günün ateşinin külleri arasında şeffaf, parlak parçaları bulmuşlar. Erken dönemlerinde, daha çok Mısır ve Mezopotamya’da gelişmiştir. Bu bölgede odunla yanan cam ocaklarının var olduğu düşünülmektedir.